Konya Gezilecek Yerler

Türkiye’nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Konya şehri M.Ö 7000 yıllardan itibaren, birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.  Uzun süredir Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve Mevlevilik tarikatının merkezini ziyaret etmek istiyordum. Burası öyle bir yer ki görmesini bilene… Burası öyle bir yer ki kıymetini bilene…

Mevlana Türbesi

Hazreti Mevlâna, yaradana gönül veren, bütün dünyadaki yaratıkları Yaradandan ötürü sevmeyi ve bizlere sevgiden söz etmeyi öğreten bir aşk piridir. Pek tabii cahiller onu anlayamaz. Onu anlamak için Aşık olmak gerekir. ”Aşık ol aşık, aşkı seç ki sen de seçilmiş bir insan olasın!” diye seslenir.
Yeşil kubbesi ile Selçuklu mimarisinin izlerini taşıyan türbe şehir merkezinde yer alıyor. Dünyaca saygınlığı, ilmi ve irfanı ile tanılan Rumi birçok yerli ve yabancı ziyaretçinin ilgisini çekiyor. Ayrıca türbe içerisinde dergah eşyaları, El yazması kitapları, Mevlana’nın kıyafetleri ve eserleri sergileniyor.

Selimiye Camii

Kanuni Sultan Süleyman’ın inşaatını başlatmış, II. Selim’in zamanında tamamlattığı Selimiye Camii Mevlana Türbesinin hemen sağ tarafından yer alıyor.

Alâeddin Tepesi

Konya şehrinin en yüksek yeri olarak bilinir. Alaaddin Keykubat döneminde yapın Alâeddin Camii burada yer almaktadır.

Karatay Medresesi

1251 yılında inşa edilen Karatay Medresesi, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde eğitim amacıyla kullanılmıştır. Selçuklu taş işçiliğinin günümüze kadar gelen en önemli eserlerindendir. Çini Eserlerinde muazzam derecede bir ustalık gizlidir.

İnce Minareli Medrese

1264 yılında Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus döneminde hadis ilmi öğretmek üzere yaptırılmıştır. Yapıya baktığımızda taş işçiliğinin Selçuklu zamanındaki önemini görüyoruz.

Konya’da Nerede Ne Yenir?

Koyunu ile meşhur Konya’da etli yemeklerindeki bölgesel lezzeti çok kolay anlıyorsunuz. Fırın Kebabını, Etli Ekmek ve Tirit  yemeden olmaz!

Burada bir uyarım olacak! Gittiğiniz şehir turistlik bir bölge olduğu için menü fiyatlarını kesinlikle kontrol edin.

Deva Restoran(adı restoran); Ben sorun yaşamadım lakin yan masadaki adamın olayı tam bir trajedi! 2 kişi sipariş vermişler. Bir garsonları var düşman başına! Ağzı laf kalabalığı ve dolandırıcı esnaf havaları kayseri adamına işlemez! Bize de ortaya tandır ve etli pide tavsiye etti. Biz etli ekmek siparişi verdik. Gariban adam tandır ısmarlamış… 220₺ hesap gelince adamın burnundan geldi. Hesaba itiraz etmiyorum ama herkesin genel kanısı lokanta ayarında bir yer için 220₺ hesap olmamalı.

Konya Tropikal Kelebek Bahçesi

Avrupa’nın en büyük kelebek bahçesine sahip olmamız ve bunun Konya’da bulunması doğrusu beni biraz şaşırttı. 7600 m3 alanda kurulan Konya Tropikal Kelebek Bahçesi toplamda; 15 tür kelebek ve 20.000 bitki bulunuyor. Şehir merkezine uzak kalsa da görülmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum.

Mevlana Kültür Merkezi

Konya gezisi planlayanlara önemli iki uyarım olacak.

1- Gezinizi Cumartesi gününü kapsayacak şekilde planlayın. Zira Semazen Gösterisi Cumartesi saat 19.00’da Mevlana Kültür Merkezin gerçekleşiyor.

2- Semazen gösterisi anlamını idrak ederek gelin. Mademki yaratılanların en yücesi insanoğludur. Bunu uygun hareket edin. Semazen adabını uygun hareket etmeyeceksen git bale izle!

Ayrıca ilkokul öğrencilerini topluca salona getirmeyi bırakın be kardeşim! Çocukları zorlamı getiriyorsunuz bilmiyorum ama gösterinin tüm manevi atmosferini yok ediyorlar.

Şems-i Tebrizi Türbesi

Açıkça Mevlana’ya duyduğum sevgi ve saygı çok büyüktür. Lakin asıl hayranlık duyduğum kişi Şems-i Tebrîzî dir.  Mevlana ona

“Elim güneşe erişmese bile sen benim güneşimsin.
Hiç olmazsa bana uzaklardan olsun görün…” demiştir.

Şems-i Tebrîzî Kimdir?

Ününü duyduğu bütün meşhur şeyhlerden feyz almaya çalışmış ve diyar diyar dolaşmıştır. Bu nedenle ona uçan Şemsed din denilmiş. Şems diyar diyar gezip sohbetine dayanabilecek bir dost arar. Fakat aradığını bir türlü bulamaz, hiç kimse onu tatmin edemez. Nihayet bir gün rüyasında kendisine bir velinin arkadaş edileceği bildirilir ve bir süre sonra Konya’ya doğru yola çıkar.

Şems Mevlana’yı ilk gördüğünde aradığı dostun o olduğunu anlar. Şems Mevlana’nın atının dizginlerini tutar ve keskin bakışlarıyla,

–Sen Belh’li Sultan’ül-Ûlema oğlu Mevlana Celaleddin misin?” diye sorar.

-Mevlana Evet! diye cevap verir.

-Şems-i Tebrîzî; “Bir sualim var. Hz. Muhammed mi büyük, Bayezid-i Bistami mi?

Mevlana, sokağın ortasında, etrafına toplanan halkın şaşkın bakışları arasında ansızın sorulan bu sualle irkildi.  Sualin taşıdığı derin manayı hemen kavramış olan Mevlana, adamın hiç de yabana atılır bir kişi olmadığını o anda anlamıştı. Sorunun heybetinden kendinden geçen Mevlana, kendini toplayınca; Devamı için tıklayın

Şems-i Tebrizi’nin kim olduğunu öğrenenler, şimdi benim ona karşı hayranlığımı anlamışlardır umarım. Mevlâna’yı, Mevlâna yapan; Şems’in hakikatinde Allah’ın manasını görmesidir. Görmeseydi Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî olamazdı…